google.com, pub-4494608888892712, DIRECT, f08c47fec0942fa0

Tansiyon düşüklüğü hangi hastalığın belirtisi olabilir?

Tansiyon düşüklüğü hangi hastalıkların belirtisi olabilir? Kalp sorunları, endokrin bozuklukları (tiroid, böbrek üstü bezi), nörolojik rahatsızlıklar, enfeksiyonlar ve ilaç yan etkileri gibi olası nedenler. Düşük tansiyonun habercisi olabileceği hastalıklar hakkında detaylı bilgi.

25.04.2025 Düzenleme: 25.04.2025 18:55
Tansiyon düşüklüğü hangi hastalığın belirtisi olabilir?

Günlük hayatta sıkça karşılaşılan bir durum olan tansiyon düşüklüğü (hipotansiyon), genellikle basit nedenlere bağlı geçici bir rahatsızlık olarak algılansa da, bazı durumlarda altta yatan ciddi sağlık sorunlarının önemli bir belirtisi olabilir. Bilimsel araştırmalar ve klinik gözlemler, kronik veya ani gelişen şiddetli hipotansiyonun çeşitli sistemik hastalıklarla ilişkili olabileceğini göstermektedir. Bu özel haberimizde, tansiyon düşüklüğünün hangi hastalıkların belirtisi olabileceğini bilimsel kanıtlar ve uzman görüşleri ışığında detaylı bir şekilde inceliyoruz.

Hipotansiyonun Ciddiyeti ve Altta Yatan Hastalık Şüphesi

Tansiyon düşüklüğünün her zaman bir hastalığın belirtisi olmadığı unutulmamalıdır. Bazı sağlıklı bireylerde normalin biraz altında seyreden tansiyon herhangi bir semptoma yol açmayabilir ve bu durum fizyolojik olarak kabul edilebilir. Ancak, özellikle aşağıdaki durumlarda hipotansiyonun altta yatan bir hastalığın işareti olabileceği düşünülmelidir (National Heart, Lung, and Blood Institute – NHLBI, 2022):

  • Ani başlangıçlı ve şiddetli tansiyon düşüklüğü: Özellikle bayılma, bilinç kaybı veya şok belirtileriyle birlikte görülen ani tansiyon düşüşleri acil tıbbi müdahale gerektirebilir ve ciddi bir hastalığın habercisi olabilir.
  • Kronik ve tekrarlayan tansiyon düşüklüğü: Sürekli olarak düşük tansiyon değerlerine sahip olmak ve beraberinde yorgunluk, baş dönmesi, sersemlik gibi semptomların eşlik etmesi altta yatan bir sağlık sorununa işaret edebilir.
  • Tansiyon düşüklüğüne eşlik eden diğer belirtiler: Göğüs ağrısı, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, nörolojik semptomlar (konuşma bozukluğu, güçsüzlük), karın ağrısı gibi belirtilerin varlığı altta yatan hastalığın türü hakkında ipuçları verebilir.
  • Tedaviye rağmen düzelmeyen hipotansiyon: Basit önlemlere (sıvı alımı, tuzlu atıştırmalıklar vb.) rağmen düzelmeyen veya kötüleşen hipotansiyon durumlarında mutlaka tıbbi araştırma gereklidir.

Tansiyon Düşüklüğünün Belirtisi Olabileceği Başlıca Hastalık Grupları

Bilimsel literatür, hipotansiyonun çeşitli kardiyovasküler, endokrinolojik, nörolojik ve enfeksiyöz hastalıkların bir belirtisi olabileceğini göstermektedir:

1. Kardiyovasküler Hastalıklar

Kalbin pompalama fonksiyonunu etkileyen veya kan damarlarının yapısını bozan birçok durum hipotansiyona yol açabilir (Braunwald’s Heart Disease, 2019):

  • Kalp Yetmezliği: Kalbin vücuda yeterli kan pompalayamaması sonucu kan basıncı düşebilir. Özellikle ilerlemiş kalp yetmezliği vakalarında hipotansiyon sık görülür.
  • Kalp Ritim Bozuklukları (Aritmi): Çok hızlı veya çok yavaş kalp atışları, kalbin etkin bir şekilde kan pompalamasını engelleyerek tansiyon düşüklüğüne neden olabilir.
  • Kalp Kapak Hastalıkları: Kalp kapaklarının daralması (stenoz) veya yetersiz çalışması (yetmezlik), kalbin kan akışını bozarak hipotansiyona yol açabilir.
  • Miyokard Enfarktüsü (Kalp Krizi): Kalp kasının hasar görmesi sonucu kalbin pompalama gücü azalabilir ve bu da tansiyon düşüklüğüne neden olabilir. Özellikle geniş ve ciddi enfarktüslerde hipotansiyon riski daha yüksektir.
  • Perikardit ve Kardiyak Tamponad: Kalbi saran zarın iltihaplanması (perikardit) veya bu zarda sıvı birikmesi (kardiyak tamponad), kalbin dolmasını ve kan pompalamasını engelleyerek hipotansiyona yol açabilir.

2. Endokrinolojik Hastalıklar

Hormon dengesizlikleri, kan basıncını düzenleyen mekanizmaları etkileyerek hipotansiyona neden olabilir (Williams Textbook of Endocrinology, 2020):

  • Adrenal Yetmezlik (Addison Hastalığı): Böbrek üstü bezlerinin yeterli kortizol ve aldosteron hormonu üretmemesi sonucu kan hacmi azalır ve kan basıncı düşer. Yorgunluk, kilo kaybı, iştahsızlık ve ciltte pigmentasyon artışı gibi belirtilerle birlikte görülebilir.
  • Hipotiroidizm (Tiroid Yetmezliği): Tiroid hormonlarının yetersiz üretimi, metabolizma hızını düşürerek ve kalp fonksiyonlarını etkileyerek hipotansiyona katkıda bulunabilir. Yorgunluk, kilo alma, kabızlık ve cilt kuruluğu gibi belirtiler eşlik edebilir.
  • Hipertiroidizm (Tiroid Bezinin Aşırı Çalışması) (Nadiren): Bazı durumlarda, özellikle tiroid krizinde, hipertiroidizm de hipotansiyona yol açabilir. Ancak, genellikle hipertiroidizmde hipertansiyon (yüksek tansiyon) daha sık görülür.
  • Diyabet (Şeker Hastalığı): Uzun süreli ve kontrolsüz diyabet, otonom sinir sistemine zarar vererek ortostatik hipotansiyona (ayağa kalkarken tansiyon düşüklüğü) neden olabilir (American Diabetes Association – ADA). Ayrıca, hipoglisemi (kan şekerinin aşırı düşmesi) de geçici hipotansiyona yol açabilir.

3. Nörolojik Hastalıklar

Sinir sisteminin kan basıncını düzenleme yeteneğini etkileyen durumlar hipotansiyona neden olabilir (Bradley’s Neurology in Clinical Practice, 2020):

  • Otonom Sinir Sistemi Bozuklukları: Bu bozukluklar, kalp atış hızı, kan damarı tonusu ve kan basıncını kontrol eden sinirlerin fonksiyonunu etkileyerek hipotansiyona yol açabilir. Postural Ortostatik Taşikardi Sendromu (POTS) ve Nörojenik Ortostatik Hipotansiyon bu durumlara örnektir.
  • Parkinson Hastalığı ve Multipl Skleroz (MS): Bu nörodejeneratif hastalıklar da otonom sinir sistemi fonksiyonlarını etkileyerek hipotansiyona katkıda bulunabilir.
  • Şiddetli Anemi: Herhangi bir nedenle oluşan şiddetli kansızlık (anemi), vücuda yeterli oksijen taşınmasını engelleyerek ve kan hacmini azaltarak hipotansiyona yol açabilir.

4. Enfeksiyonlar ve Septik Şok

Şiddetli enfeksiyonlar, özellikle kan dolaşımına yayıldığında (sepsis), kan damarlarının aşırı genişlemesine ve kan basıncının tehlikeli düzeyde düşmesine (septik şok) neden olabilir. Bu hayati tehlike arz eden bir durumdur (Singer et al., 2016).

5. Alerjik Reaksiyonlar (Anafilaksi)

Şiddetli alerjik reaksiyonlar (anafilaksi), histamin ve diğer kimyasalların salınımına neden olarak kan damarlarının hızla genişlemesine ve kan basıncının ani olarak düşmesine yol açabilir. Bu da acil tıbbi müdahale gerektirir.

6. Kan Kaybı ve Dehidratasyon

Şiddetli kan kaybı (travma, iç kanama) veya aşırı sıvı kaybı (şiddetli kusma, ishal, yanıklar) kan hacmini azaltarak hipotansiyona neden olabilir.

7. İlaçların Yan Etkileri

Birçok ilaç, özellikle diüretikler, beta blokerler, ACE inhibitörleri, nitratlar ve bazı antidepresanlar, yan etki olarak tansiyon düşüklüğüne yol açabilir (British National Formulary, 2023).

Tanı ve Değerlendirme

Tansiyon düşüklüğü şikayeti olan bir hastanın değerlendirilmesi, detaylı bir tıbbi öykü, fiziksel muayene ve çeşitli laboratuvar ve görüntüleme testlerini içerir. Doktor, hastanın semptomlarını, ilaç kullanımını, eşlik eden hastalıklarını ve aile öyküsünü dikkatlice değerlendirir. Yapılabilecek bazı tetkikler şunlardır:

  • Kan Basıncı Ölçümleri: Farklı pozisyonlarda (yatarken, otururken, ayakta) kan basıncı ölçümleri ortostatik hipotansiyonu değerlendirmek için önemlidir.
  • Kan Testleri: Tam kan sayımı (anemi tespiti için), elektrolit düzeyleri, böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri, tiroid hormon düzeyleri ve kan şekeri gibi testler altta yatan nedenleri belirlemeye yardımcı olabilir.
  • Elektrokardiyografi (EKG): Kalp ritmini ve elektriksel aktivitesini değerlendirerek kalp sorunlarını tespit etmeye yardımcı olur.
  • Ekokardiyografi: Kalbin yapısını ve fonksiyonunu görüntüleyerek kalp yetmezliği ve kapak hastalıklarını değerlendirmede kullanılır.
  • Tilt Table Testi: Özellikle tekrarlayan bayılma ve ortostatik hipotansiyonu olan hastalarda otonom sinir sistemi fonksiyonlarını değerlendirmek için yapılabilir.
  • Görüntüleme Yöntemleri: Altta yatan neden şüphesine göre röntgen, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi yöntemler kullanılabilir.

Tedavi Yaklaşımı

Tansiyon düşüklüğünün tedavisi, altta yatan nedene yönelik olmalıdır. Eğer hipotansiyon bir hastalığın belirtisi ise, öncelikle bu hastalığın tedavi edilmesi gerekir. Geçici ve hafif hipotansiyon vakalarında ise yaşam tarzı değişiklikleri ve bazı basit önlemler (yeterli sıvı ve tuz alımı, yavaş kalkma, kompresyon çorapları) semptomları hafifletebilir. Ancak, kronik veya şiddetli hipotansiyon durumlarında mutlaka bir doktora başvurmak ve uygun tıbbi tedavi almak önemlidir.

Tansiyon düşüklüğü, her zaman masum bir durum olmamakla birlikte, çeşitli ciddi hastalıkların önemli bir belirtisi olabilir. Özellikle ani başlangıçlı şiddetli hipotansiyon, kronik ve tekrarlayan hipotansiyon ve eşlik eden diğer semptomların varlığı altta yatan bir sağlık sorununa işaret edebilir.

Bu nedenle, sürekli veya rahatsız edici tansiyon düşüklüğü yaşayan bireylerin vakit kaybetmeden bir doktora başvurarak gerekli tetkikleri yaptırmaları ve uygun tedaviyi almaları hayati önem taşımaktadır. Erken tanı ve tedavi, altta yatan hastalıkların ilerlemesini önleyebilir ve ciddi komplikasyon riskini azaltabilir.

Kaynaklar:

American Diabetes Association (ADA).
Bradley, W. G., Daroff, R. B., Fenichel, G. M., Jankovic, J., & Mazziotta, J. C. (Eds.). (2020). Bradley’s Neurology in Clinical Practice (8th ed.). Elsevier.
Braunwald, E. (Ed.). (2019). Braunwald’s Heart Disease: A Textbook of Cardiovascular Medicine (11th ed.). Elsevier.
British National Formulary (BNF). (2023). Joint Formulary Committee.
National Heart, Lung, and Blood Institute (NHLBI). (2022). Low Blood Pressure.
Singer, M., Deutschman, C. S., Seymour, C. W., Shankar-Hari, M., Annane, D., Bauer, M., … & Angus, D. C. (2016). The third international consensus definitions for sepsis and septic shock (Sepsis-3). JAMA,1 315(8), 801-810.

Not: Bu içerik sadece rehberlik amaçlı olup kişisel ihtiyaçlarınıza göre tasarlanmamıştır. İçerik, uzman tıbbi tavsiye yerine geçmez 

YAZAR BİLGİSİ
İspanya'da yaşıyor ve sevdiği mesleği yapıyor:)