Kolşisin ham maddesi artık Türkiye’de üretiliyor
Türkiye, Ailevi Akdeniz Ateşi (AAA) tedavisinde kullanılan ve nadir hastalıklar için hayati öneme sahip olan kolşisin ilacının ham maddesi olan “acı çiğdem” bitkisini yerli olarak üretmeye başladı. Bu gelişme, dışa bağımlılığı azaltarak önemli bir ekonomik kazanç sağlayacak.

Dünyada nadir hastalıklar arasında sınıflandırılan ve en çok Türkiye’de görülen Ailevi Akdeniz Ateşi (AAA) hastalığının tedavisinde kullanılan kolşisin ilacının ham maddesi, artık yerli imkanlarla üretiliyor. İstanbul Üniversitesi (İÜ) liderliğinde kurulan INFLAM-IST platformu, TÜBİTAK 1004 programı kapsamında yürüttüğü çalışmalarla, daha önce yurt dışından ithal edilen kolşisin ham maddesi acı çiğdem (Colchicum) bitkisinin üretimine başladı.
Türkiye, AAA Tedavisinde Öncü Rol Üstleniyor
İstanbul Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Gül, AAA’nın tekrarlayan iltihap ataklarına neden olan genetik bir hastalık olduğunu ve tedavi edilmediği takdirde böbrek yetmezliğine yol açan amiloidoz gibi ciddi komplikasyonlara neden olabildiğini belirtti.
Prof. Dr. Gül, hastalığın Türkiye’de sık görülmesi nedeniyle, kolşisine yetersiz yanıt veren hastaların oranının da görece daha yüksek olduğunu ve bu durumun, Türkiye’yi yeni ilaç çalışmaları için özellikle tercih edilen ülkeler arasına soktuğunu vurguladı. Halihazırda, İnterlökin-1’i (IL-1) hedef alan iki biyolojik ilacın Türkiye’de ruhsatlı ve geri ödeme kapsamında olduğunu da sözlerine ekledi.
Kolşisin Ham Maddesi Dışa Bağımlılık Sona Eriyor
Kolşisin ilacının, Türkiye’de endemik olan 100’den fazla türü bulunan acı çiğdem bitkisinden elde edildiğini belirten Prof. Dr. Gül, bugüne kadar saflaştırılmış kolşisinin yurt dışından ithal edildiğini hatırlattı. INFLAM-IST platformunun çalışmalarıyla, bu bitkinin Türkiye’de üretilmesi ve işlenerek kolşisinin elde edilmesi hedefleniyor.
Bu sayede, hem dışa bağımlılığın sona ereceğini hem de önemli bir ekonomik kazancın ülkeye sağlanacağını ifade eden Gül, üretilecek ham maddenin kolşisinin artan kullanım ihtiyacını karşılayabileceğini söyledi.
Yeni İlaç Formları ve Klinik Çalışmalar Devam Ediyor
INFLAM-IST platformu, sadece ham madde üretimiyle sınırlı kalmıyor. Kolşisin ile biyoyararlanımı daha yüksek, hastaların yan etkiler nedeniyle bırakmak zorunda kalmayacağı yeni ilaç formları üzerinde de çalışmalar tamamlanmak üzere. Ayrıca, kolşisine cevap vermeyen hastalar için geliştirilen yeni bir biyolojik ilacın faz-2 çalışmasının tamamlandığı ve yakında sonuçlarının duyurulacağı, ardından faz-3 aşamasına geçileceği belirtildi.
Prof. Dr. Gül, kolşisinin sadece AAA’da değil, gut ve Behçet hastalığı ile son yıllarda kalp damar hastalıklarında da koruyucu olarak kullanıldığını belirterek, ilacın kullanım alanının genişlemesinin ham maddeye olan ihtiyacı daha da artıracağını dile getirdi.