Kendi besin dengenizi nasıl öğrenirsiniz?
Kendi besin alımınıza bilinçli olarak dikkat etmek istiyorsanız, bazı ürün bilgileri önemlidir.
Karbonhidratlar, proteinler veya yağ içeriği gibi makro besinler genellikle gıda ambalajında enerji içeriğine (kcal) ek olarak belirtilir, ancak vitaminler söz konusu olduğunda, içindeki her şey nadiren adlandırılır ve taze olması durumunda etiketleme tamamen yoktur.
Dolayısıyla, besinleri araştırıyorsanız ve diyetinizin tüm temel unsurları kapsayıp kapsamadığını bilmek istiyorsanız, bu konuda proaktif olmanız gerekir.
Vücudunuzun iyi beslenip beslenmediğini ya da bazı besin maddelerinin eksik olup olmadığını öğrenmek için doktorunuza besin kaynağınız hakkında bilgi sağlayacak bir kan testi yaptırabilirsiniz.
Özellikle vegan beslenmede kendi kan değerlerinizi düzenli olarak kontrol ettirmeniz tavsiye edilir. Kış aylarında tamamen bitki bazlı bir diyetle yeterli D vitamini alımı zordur ve gıda takviyesi alınması gerekebilir.
Besin eksikliği: Bir eksikliğin ne gibi etkileri olabilir?
Nedenleri her zaman bir kan testi olmadan açıkça tespit edilemese bile, bazen besin eksikliğinden muzdarip olup olmadığınızı bile hissedebilirsiniz.
Bununla birlikte, belirli besin maddelerinin eksikliğini gösterebilecek yorgunluk veya isteksizlik gibi klasik belirtiler de vardır.
- Demir eksikliği: Örneğin demir eksikliği durumunda, etkilenen kişiler genellikle aşırı yorgunluk, sık sık baş ağrısı ve performansta düşüş hissederler. En kötü durumda, aşırı solgunluk, baş dönmesi ve konsantrasyon güçlüğü ile kendini gösteren anemiye, yani anemiye bile yol açabilir.
- B Vitamini eksikliği: Diliniz yanıyor, bacaklarınız karıncalanıyor ve tüm vücudunuzun gücü azalıyor mu? Bunlar baş ağrısı, yorgunluk ve depresyonun yanı sıra B vitamini eksikliğinin belirtileri olabilir. Saç dökülmesi ve anemi de sonuç olabilir. B vitamini eksikliği genellikle uzun süre fark edilmez, ancak tehlikeli olabilir, bu nedenle bu besin maddesinin düzenli olarak sağlanması önemlidir.
- Magnezyum eksikliği: Magnezyum eksikliği içsel huzursuzluk, yorgunluk ve uyku bozukluklarıyla kendini gösterir. Kas krampları yaygın bir işarettir, çünkü magnezyum, kasılmadan sonra kasları gevşetmekten sorumludur ve eksiklik varsa bunu yapmak zordur.
- Kalsiyum eksikliği: Kırılgan tırnaklar, diş çürümesi, katarakt ve sindirim sistemi bozuklukları kalsiyum eksikliğinin sonucu olabilir. Dilin tüylü olduğunu hissediyorsanız ve deriniz sanki üzerinde karıncalar yürüyormuş gibi karıncalanıyorsa, bu kalsiyum eksikliğinin işareti olabilir.
- D vitamini eksikliği: D vitamini eksikliği, özellikle kış aylarında Orta Avrupa’daki birçok insanı etkilemektedir. Depresif ruh halleri, güçsüzlük ve yorgunluk hissi gibi D vitamini eksikliğine işaret edebilir. Özellikle veganların D vitamini seviyelerini düzenli olarak kontrol ettirmeleri ve gerekiyorsa besin alımlarını vitamin tabletleriyle desteklemeleri gerekiyor.
- Folik asit eksikliği: Folik asit, özellikle hamilelik sırasında önemli olan folat vitamininin sentetik formudur . Folik asit eksikliği embriyonun düzgün gelişmemesine neden olabilir. Bebeklerde açık sırt veya yarık dudak, çene ve damak folik asit eksikliğinin sonucu olabilir. Ancak folik asit eksikliği hamile olmayan kişilerde de anemiye neden olabilir. Folik asit vitamin tabletleri ile kolaylıkla desteklenebilir.
Besinlerin aşırı tedariki: Vitamin tabletleri bunun nedeni olabilir
Prensip olarak herhangi bir vitamin veya besin maddesinin eksikliği söz konusu olabilir.
Ancak aşırı arz da mümkündür. Örneğin dengeli beslenmenize rağmen düzenli olarak vitamin tabletleri alırsanız vücudunuza faydadan çok zarar verirsiniz.
C vitamini gibi suda çözünen vitaminlerin çoğu idrarla atılır ve bu nedenle aşırı dozda alınması pek mümkün olmasa da, yağda çözünen vitaminler aşırı dozda alınabilir.
Örneğin, günde 500 mg’dan fazla B3 vitamini alımı cilt damarlarını genişletebilir, baş dönmesine ve kan basıncının düşmesine neden olabilir. Uzun süreli aşırı A vitamini alımı yaşlılıkta kırıkların artmasına neden olabilir.
Dengeli bir beslenme genellikle tüm gerekli besinleri kapsar
Takviyelere körü körüne başvurmadan önce besin seviyenizi bir doktor tarafından kontrol ettirmek en iyisidir.
Ayrıca belirli bir eksiklikten şikayetçiyseniz size beslenme bilgileri ve beslenme ihtiyaçlarınız hakkında daha ayrıntılı bilgi sağlayabilirler.
Bilinçli ve dengeli beslenen herkes genellikle besinlerin çoğunu alır ve herhangi bir takviyeye ihtiyaç duymaz.
Tam tahıl ürünleri, süt ürünleri ve özellikle tüm sebze ve meyveler besin yoğunluğu yüksek besinler arasındadır. Balık ve et aynı zamanda birçok değerli mikro ve makro besin içerir.
Beslenme tıbbına göre dengeli bir diyet yüzde 55 karbonhidrat, yüzde 30 yağ ve yüzde 15 proteinden oluşuyor.
Karbonhidratlar ve yağlar söz konusu olduğunda bunların doymamış yağlar ve kompleks karbonhidratlar (meyve, sebze, tam tahıl ürünleri ve bitkisel yağlar) olduğundan emin olmak önemlidir.
Şeker ve hayvansal yağların yüksek olduğu bir beslenme uzun vadede sağlıksızdır ve vücuda yarardan çok zarar verebilir.