Karbonhidratsız diyet: Artıları ve eksileri nelerdir?
Diğer diyetler gibi, karbonhidrat içermeyen diyetin de artıları ve eksileri vardır. Diyette lif eksikliği nedeniyle sindirim kabızlığı yaşayabilirsiniz.
Herhangi bir diyete başlamadan önce, bu özel diyetin sizin için ideal olup olmadığını kendiniz değerlendirebilmeniz için tüm avantaj ve dezavantajları incelemeniz önerilir.
Karbonhidrat almadan beslene bilir misiniz?
Kilo kaybı
Bu sizi şaşırtmasa da, karbonhidrat içermeyen bir diyetin kurallarına uyarak ve bunu 24 gün boyunca uygularsanız, diğer diyetlerle karşılaştırıldığında genellikle çok daha yüksek bir rakam olan 20 kiloya kadar zayıflamayı bekleyebilirsiniz!
Hızlı kilo kaybı
Karbonhidrat içermeyen bir diyet , vücutta hızlı su kaybınedeniyle hızlı kilo kaybına neden olur çünkü her gram karbonhidrat, üç gram suyu bağlar. Çoğu insan, çabalarının sonuçlarını hızlı bir şekilde görünce daha fazla motive olur!
Kalp sağlığının iyileştirilmesi
Düşük karbonhidratlı bir diyet kandaki trigliserit düzeylerini düşürürken, yüksek trigliserit düzeyleri kalp hastalığı riskini artırabilir. Bazı araştırmalara göre, düşük karbonhidratlı bir diyet aynı zamanda HDL (iyi) kolesterol düzeylerini de artırabiliyor ve bu da kalp hastalıklarına karşı korunmaya yardımcı olabiliyor.
Daha iyi kan şekeri kontrolü
Özellikle diyabet hastaları için faydalıdır ; karbonhidratları, özellikle de rafine karbonhidratları ve şekeri azaltmak, kan şekerinin kontrolüne yardımcı olabilir.
Karbonhidratsız beslenmenin dezavantajları
Sindirim sorunları
Diyette lif eksikliği nedeniyle sindirim kabızlığı yaşayabilirsiniz. Lif sindirim için önemlidir çünkü bağırsakların düzgün çalışmasına yardımcı olur.
Vitamin ve mineral eksikliği
Çoğu meyvenin yasaklı gıdalar listesinde yer aldığı göz önüne alındığında, bu diyet meyve, sebze ve diğer bitkisel gıdalarda bulunan potasyum, B2 vitamini ve C vitamini gibi vitamin ve mineralleri yeterli miktarda içermeyecektir, bu nedenle alınması gerekir. Diyetin ilk gününden itibaren vitaminler.
Karaciğer hasarı
Vücudunuzun yeterince karbonhidrat almadığı bir durumda vücut, günlük işleyişi için yakıt olarak yağları kullanmaya başlar.
Vücudun yağı enerjiye dönüştürme sürecine ketozis denir ve bu süreçte toksik yan etkiler (ketonlar) ortaya çıkar. Ketozun vücutta yarattığı büyük stres nedeniyle karaciğerde hasar meydana gelebilir.
Benzer şekilde, böbrekler toksinlerle mücadelede giderek daha fazla potasyum ve kalsiyum kullanıyor, bu da vücuttan gerekli minerallerin daha sık idrara çıkmasına neden oluyor ve bu minerallerin eksikliği kalpte aritmilere neden olabiliyor.
Artan hastalık riski
Karbonhidrat içermeyen bir diyet uygularken vücudunuza düşük miktarda lif katarsınız ve bunlar, sağlıksız yağların ve toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı oldukları için sindirim sağlığı açısından son derece önemlidir.
Araştırmalar meyve, tam tahıl, sebze ve hayvansal bazlı gıdalardan yoksun bir beslenmenin kanser dahil hastalık riskini artırabileceğinigöstermiştir.
Ek araştırmalar, yağ oranı yüksek gıdaların tüketilmesinin kadınlarda kanser riskini artırdığını, lif bakımından zengin gıdaların ise meme kanseri riskini azalttığını doğrulamaktadır.
Kas ağrısı
Karbonhidrat alımının azalması kasların yorulmasına neden olabilir, bu da kas erimesine, ağrıya ve hatta kramplara neden olabilir. Karbonhidrat eksikliği aynı zamanda metabolizmayı da yavaşlatır, bu da gün içinde daha az kalori tüketimi anlamına gelir.
Not; Eğer bir diyet programı yapmak istiyorsanız mutlaka bir uzmanla görüşmeniz de fayda vardır.