Diş eti hastalığı ile kalp iltihabı arasındaki gizemli bağlantı

Uzun yıllardır sadece ağız sağlığıyla ilişkilendirilen diş eti hastalıkları (periodontitis), artık tüm vücudu etkileyebilecek sistemik bir sorun olarak kabul ediliyor. Son dönemde yapılan bilimsel araştırmalar, diş eti iltihabı ile kalp hastalıkları arasında güçlü bir bağ olduğunu ortaya koyuyor. Bilim dünyası, ağızdaki bakterilerin ve iltihabın kan dolaşımı yoluyla kalbe ulaşarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Bakteriler ve Kan Dolaşımı

Diş eti hastalıklarının kalp sağlığını tehdit etmesinin en temel nedeni, ağızdaki zararlı bakterilerin kan dolaşımına karışma potansiyelidir. Diş eti iltihabı ve kanamaları, bu bakteriler için vücuda kolay bir giriş kapısı oluşturur. Kan dolaşımına giren bu bakteriler, kalp başta olmak üzere vücuttaki çeşitli organlara ulaşabilir.

MosDent Diş Hastanesi gibi kurumlardan yapılan açıklamalarda, diş eti hastalıklarına neden olan bakterilerin kan dolaşımına girerek kalp hastalıklarına yol açabilecek enflamasyona neden olabildiği belirtilmektedir. Bu bakteriler, kalp damarlarında tıkanıklıklara neden olan plak adı verilen birikimleri oluşturabilir. Özellikle, Porphyromonas gingivalis ve Streptococcus mutans gibi bazı ağız bakterilerinin, kalp kapakçıklarını etkileyerek infektif endokardit adı verilen ciddi bir kalp iltihabına yol açabildiği bilimsel yayınlarda vurgulanmaktadır.

Kronik Enflamasyonun Rolü

Diş eti iltihabının neden olduğu kronik iltihaplanma, sadece ağızla sınırlı kalmaz. Vücudun genelinde bir iltihap yükü oluşturur. Bu durum, damar sertleşmesi (ateroskleroz) riskini artırarak kalp krizine ve felce zemin hazırlar.

American Heart Association Journal‘da yayımlanan bir araştırma, şiddetli periodontitis hastalarının kalp krizi geçirme riskinin %49 daha yüksek olduğunu göstermiştir. Bu araştırmalar, ağız enfeksiyonlarından kaynaklanan iltihaplanmanın, vücuttaki iltihabi belirteçleri (örneğin C-reaktif protein) yükselttiğini ve bu durumun kalp damarlarında plak oluşumunu teşvik ettiğini ortaya koymaktadır.

İnfektif Endokardit: Doğrudan Bir İlişki

Diş eti hastalığı ile kalp iltihabı arasındaki en doğrudan ve en riskli bağlantı, infektif endokardit hastalığıdır. Bu hastalık, kalbin iç yüzeyini ve kapakçıklarını döşeyen tabakanın iltihaplanmasıyla karakterize edilir. Özellikle kalp kapakçıklarında daha önce hasar oluşmuş kişilerde bu risk daha da yüksektir.

Frontiers ve MDPI gibi bilimsel dergilerdeki araştırmalar, diş eti hastalığı olan bireylerde diş fırçalama veya diş çekimi gibi günlük aktiviteler sırasında bile ağızdaki bakterilerin kan dolaşımına karışarak infektif endokardit gelişimine katkıda bulunabileceğini belirtmektedir.

Ne Yapılmalı?

Diş eti hastalıklarının önlenmesi ve tedavisi, sadece ağız sağlığınız için değil, aynı zamanda kalp sağlığınız için de hayati öneme sahiptir.

• Düzenli ve Etkili Ağız Bakımı: Diş fırçalama, diş ipi ve arayüz fırçası kullanımıyla diş plağını temizlemek, diş eti iltihabını önlemenin en etkili yoludur.
• Diş Hekimi Kontrolleri: Diş hekimine düzenli olarak gitmek, diş eti hastalıklarının erken teşhis ve tedavisi için kritik öneme sahiptir.
• Ortak Risk Faktörleri: Sigara, diyabet ve kötü beslenme gibi hem diş eti hastalığı hem de kalp hastalığı için ortak risk faktörleri bulunmaktadır. Bu faktörlerden kaçınmak, her iki hastalığın da önüne geçmek için atılabilecek önemli adımlardır.

Kaynaklar

• Fikriyat: https://www.fikriyat.com/saglik/2025/01/27/agiz-sagligi-ile-kalp-ve-damar-hastaliklari-arasinda-iliski-olabilir
• MosDent Diş Hastanesi: https://www.mosdent.com.tr/agiz-sagligi-ve-kalp-hastaligi-arasindaki-baglanti-bilmeniz-gerekenler/
• Frontiers in Oral Health: https://www.frontiersin.org/journals/oral-health/articles/10.3389/froh.2024.1426903/full
• American Heart Association Journals (AHA): https://www.ahajournals.org/doi/10.1161/circulationaha.115.020869
• MDPI: https://www.mdpi.com/2304-6767/13/5/215

Sorumluluk Reddi: Bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlı bilgiler içermektedir. Bu nedenle, herhangi bir sağlık sorununuz varsa, komplikasyonlardan kaçınmak için bir uzmana danışmanızı öneririz.