Türkiye kuraklık alarmı veriyor! Gıda güvenliği tehdit altında

Türkiye’yi bekleyen kuraklık tehlikesini keşfedin! Gıda güvenliğini tehdit eden su krizinin nedenlerini, tarımdaki yanlış uygulamaları ve alınması gereken acil önlemleri uzman görüşleriyle bu haberde okuyun.

29.08.2025
Türkiye kuraklık alarmı veriyor! Gıda güvenliği tehdit altında

Türkiye ve dünyanın birçok bölgesi, iklim değişikliğinin etkisiyle şiddetlenen kuraklıkla mücadele ediyor. Uzmanlar, bu durumun tarımsal üretimi ve gıda güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye attığını belirtiyor ve acil bir “milli su politikası” belirlenmesi gerektiği konusunda uyarıyor.

Kuraklık ve Su Kıtlığı: Küresel Bir Tehdit

Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Somuncu, kuraklığın ve su kıtlığının birbirinden farklı ancak birbiriyle ilişkili iki olgu olduğunu vurguladı. Kuraklığın ortalamanın altında yağıştan kaynaklandığını, su kıtlığının ise talep ve arz dengesizliğinden doğduğunu belirten Somuncu, her iki durumun da tarım ve gıda güvenliğini olumsuz etkilediğini söyledi.

Prof. Dr. Somuncu, küresel örnekler vererek, Afrika’da 90 milyondan fazla insanın şiddetli açlıkla karşı karşıya kaldığını, İspanya’da ise zeytin hasadının yüzde 50 düştüğünü hatırlattı.

Türkiye’de Yağışlar Azalıyor, Topraklar Çölleşiyor

Prof. Dr. Somuncu, yarı kurak iklimi olan Türkiye topraklarının yüzde 88’inin çölleşme riski altında olduğunu belirtti. Yanlış sulama yöntemlerinin (salma sulama) ve su ihtiyacı fazla olan ürünlerin ekiminin, bu durumu daha da kötüleştirdiğini vurguladı. 2024 yılında tahıl üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 5 azaldığına dikkat çeken Somuncu, gelecekte yağışların yüzde 30’a kadar azalmasının beklendiğini söyledi.

Türkiye Su Enstitüsü (SUEN) Başkanı Prof. Dr. Lütfi Akca da Türkiye’nin kişi başına düşen su miktarının 1300 metreküp olduğunu ve bu rakamın, ülkeyi “su stresi altındaki ülkeler” arasına soktuğunu belirtti.

Su Yönetimi İçin Acil Eylem Planı

Prof. Dr. Akca, yeraltı sularının kuraklık dönemleri için bir sigorta niteliğinde olduğunu ancak sosyal ve ekonomik baskılar nedeniyle bu kaynakların tehdit altında olduğunu ifade etti. Akca, acil önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayarak, şu adımların atılmasını önerdi:

  • “Suya Göre Tarım” Politikası: Tarımsal sulamada modernleşme ve su verimliliği yüksek ürünlerin tercih edilmesi.
  • Altyapı Yenileme: Şehirlerdeki su kayıp ve kaçaklarını azaltmak için altyapının güçlendirilmesi.
  • Katılımcı Yönetim: Su kaynaklarının yönetim sürecine tüm ilgili kurumların ve halkın dahil edilmesi.

Prof. Dr. Akca’nın verilerine göre, Ege Bölgesi’nde kuraklık ciddi boyutlara ulaştı. İzmir ve Manisa “orta kuraklık”, Aydın, Denizli ve Uşak ise “şiddetli kuraklık” yaşıyor. Konya, Eskişehir ve Doğu Anadolu bölgeleri de tarımsal kuraklık açısından riskli durumda.

Uzmanlar, tüm bu sorunlarla başa çıkmak için bütüncül bir “milli su politikası” oluşturulmasının hayati önem taşıdığını belirtiyor.

YAZAR BİLGİSİ
İspanya'da yaşıyor ve sevdiği mesleği yapıyor:)