Migren hakkında her şey: Bir atak sırasında beyinde neler olur?

Migren, baş ağrısıyla kendini gösteren yaygın bir nörolojik hastalıktır. Ancak, merkezi ve periferik sinir sistemlerini içeren karmaşık bir patofizyolojiye sahiptir.

22.07.2025
Migren hakkında her şey: Bir atak sırasında beyinde neler olur?

Migren, basit bir baş ağrısından çok daha fazlasıdır; yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen, sıklıkla zonklayıcı baş ağrısı, mide bulantısı, ışığa ve sese hassasiyet gibi belirtilerle seyreden karmaşık bir nörolojik hastalıktır. Milyonlarca insanı etkileyen bu durum, bir atak sırasında beyinde bir dizi karmaşık fizyolojik değişikliğin yaşandığı bir “nörolojik fırtına” olarak tanımlanabilir. Bilimsel araştırmalar, migren atakları sırasında beyinde neler olup bittiğini anlamak için sürekli yeni bilgiler sunmaktadır. Peki, bu şiddetli ataklar esnasında beynimizde tam olarak neler oluyor?

Migren Atakları Sırasında Beyinde Meydana Gelen Değişiklikler

Migren atağı, tek bir ani olaydan ziyade, genellikle birkaç aşamadan oluşan bir süreçtir ve her aşamada beyinde farklı değişimler gözlenir:

Prodrom (Öncü Belirtiler) Aşaması:

Beyindeki Değişim: Ataktan saatler hatta günler önce ortaya çıkan bu aşamada, beyindeki hipotalamus gibi bölgelerde değişiklikler başlar. Hipotalamus, uyku, iştah ve ruh hali gibi temel vücut fonksiyonlarını düzenler. Bu yüzden bazı kişilerde atak öncesi esneme, yeme isteği (özellikle tatlılara karşı), ruh hali değişiklikleri (depresyon, sinirlilik) veya boyun tutulması gibi belirtiler görülebilir.

Cephalalgia dergisinde yayımlanan 2020 tarihli bir çalışma, migrenin prodrom fazında hipotalamik aktivasyonda değişiklikler olduğunu ve bu bölgenin migren atağının başlamasında kritik bir rol oynadığını belirtmektedir.

Aura Aşaması:

Beyindeki Değişim: Hastaların yaklaşık %20-30’unda görülen aura, genellikle baş ağrısından hemen önce veya ağrıyla birlikte ortaya çıkan geçici nörolojik belirtilerdir. En yaygın aura görseldir (örneğin, zigzag çizgiler, parlak noktalar, geçici görme kaybı). Bu durum, beynin görsel korteksinde başlayan ve yavaşça yayılan bir “yayılma depresyonu” (spreading depression) dalgasıyla ilişkilidir. Bu elektriksel aktivite dalgası, beyin hücrelerinin geçici olarak faaliyetini yavaşlatmasına neden olur.

Brain dergisinde yayımlanan araştırmalar, aura sırasında beyinde yavaş yayılan bir nöronal ve glial hücre aktivasyon dalgası olan kortikal yayılma depresyonunun (CSD) meydana geldiğini ve bunun migren aurasının nörofizyolojik temeli olduğunu güçlü bir şekilde desteklemektedir.

Baş Ağrısı Aşaması:

Beyindeki Değişim: Bu, atağın en ağrılı aşamasıdır. Beyindeki trigeminal sinir sistemi ve damarlar arasındaki etkileşim ön plandadır. Trigeminal sinir, yüz ve başın ağrı duyusundan sorumlu bir sinirdir. Atak sırasında, trigeminal sinirden salgılanan kalsitonin geni ile ilgili peptid (CGRP) gibi nöropeptitler, beyin zarı (dura mater) çevresindeki kan damarlarının genişlemesine ve iltihaplanmasına neden olur. Bu durum, sinir uçlarını uyararak şiddetli, zonklayıcı baş ağrısına yol açar. Ayrıca, beyin sapındaki ağrı işleme merkezleri de aşırı derecede aktive olur.

The Lancet Neurology dergisinde yayımlanan 2022 tarihli bir derleme, CGRP’nin migren patofizyolojisindeki merkezi rolünü ve bu peptidin bloke edilmesinin migren tedavisinde neden bu kadar etkili olduğunu detaylandırmaktadır. Fonksiyonel MRI çalışmaları da atak sırasında beyin sapı ve talamus gibi ağrı işleme bölgelerinde artan aktiviteyi göstermektedir.

Postdrom (Atak Sonrası) Aşaması:

Beyindeki Değişim: Baş ağrısı geçtikten sonra gelen bu aşamada, kişi genellikle yorgun, halsiz, sersemlemiş hissedebilir veya ruh hali değişiklikleri yaşayabilir. Bu durum, beyindeki kimyasal dengenin normalleşme sürecinin bir yansımasıdır. Beyin hala toparlanma evresindedir.

Migrene Yatkınlık ve Tetikleyiciler

Migrenin kesin nedeni tam olarak bilinmese de, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin birleşimiyle ortaya çıktığı düşünülmektedir. Beynin belirli bölgelerinin aşırı duyarlı olması ve nörotransmitter (beyin kimyasalları) dengesizlikleri, migrenin temelini oluşturur.

Yaygın migren tetikleyicileri şunlardır:

  • Stres: Fiziksel ve duygusal stres, en sık karşılaşılan tetikleyicilerdendir.
  • Uyku Düzeni Değişiklikleri: Az uyku, çok uyku veya düzensiz uyku saatleri.
  • Belirli Yiyecek ve İçecekler: Kafein, alkol (özellikle kırmızı şarap), işlenmiş etler, yapay tatlandırıcılar (aspartam), çikolata, eski peynirler.
  • Hormonal Değişiklikler: Kadınlarda adet döngüsü, hamilelik veya menopoz dönemi.
  • Çevresel Faktörler: Parlak veya yanıp sönen ışıklar, yüksek sesler, güçlü kokular (parfüm, sigara dumanı).
  • Hava Değişiklikleri: Basınç değişiklikleri, fırtınalı havalar.

Tedavi ve Yönetim: Bilimsel Yaklaşımlar

Migren tedavisinde amaç, atakların sıklığını ve şiddetini azaltmak, ayrıca atak anındaki ağrıyı dindirmektir.

  • Akut Tedaviler: Atak anında ağrıyı kesmeye yönelik ilaçlar (triptanlar, non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar) kullanılır. Son dönemde, CGRP inhibitörleri (gepantlar ve monoklonal antikorlar) ağrıyı hedefleyici yeni tedavi seçenekleri sunmaktadır.
  • Koruyucu Tedaviler: Atakların sıklığını azaltmak için düzenli kullanılan ilaçlar (beta blokerler, bazı antidepresanlar, antiepileptikler) veya yeni nesil CGRP inhibitörleri kullanılır.
  • Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Tetikleyicilerden kaçınmak, düzenli uyku, stres yönetimi, düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme migren yönetiminde kritik rol oynar.

Migrenle Yaşamak ve Umut Veren Gelişmeler

Migren, basit bir baş ağrısı değildir; beyindeki karmaşık fizyolojik süreçlerin bir sonucudur. Bilim, migrenin derinlemesine anlaşılması için önemli adımlar atmış, özellikle CGRP gibi moleküllerin keşfi, tedavi yaklaşımlarında çığır açmıştır.

Bu bilgiler, migren hastalarının hem ataklar sırasında beyinlerinde neler olduğunu anlamalarına hem de daha etkili tedavi ve yönetim stratejileri geliştirmelerine yardımcı olmaktadır. Eğer migrenle yaşıyorsanız, bir nöroloji uzmanına danışarak size özel bir tedavi planı oluşturmanız, yaşam kalitenizi artırmanın ilk adımıdır. Migren hakkında başka merak ettiğiniz bir konu var mı? Veya migrenle ilgili deneyimlerinizi paylaşmak ister misiniz?

Sorumluluk Reddi: Bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlı bilgiler içermektedir. Bu nedenle, herhangi bir sağlık sorununuz varsa, komplikasyonlardan kaçınmak için bir uzmana danışmanızı öneririz.

YAZAR BİLGİSİ
İspanya'da yaşıyor ve sevdiği mesleği yapıyor:)