google.com, pub-4494608888892712, DIRECT, f08c47fec0942fa0

Lösemi: Kan ve kemiğin kötü huylu hastalığı

12.02.2025
Lösemi: Kan ve kemiğin kötü huylu hastalığı

Lösemi, kan ve kemik iliğinin bir tür kanseridir. Kemiğin süngerimsi dokusu olan kemik iliği, beyaz ve kırmızı kan hücreleri ile trombositler gibi kan hücrelerini üretir.

Beyaz kan hücreleri vücudun enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olurken, kırmızı kan hücreleri akciğerlerden vücudun tüm organlarına oksijen taşır. Trombositler ise kanın pıhtılaşmasına yardımcı olarak kanamayı kontrol altına alır.

Kök hücreler, farklılaşma süreci ile beyaz ve kırmızı kan hücrelerine veya trombositlere dönüşerek yeni hücreler yaratır.

Ancak lösemi geliştiğinde kemik iliği, “blast” adı verilen olgunlaşmamış beyaz kan hücreleri üretmeye başlar. Bu hücreler işlevlerini yerine getiremez ve sayıları normal hücrelerden fazla olduğu için, normal hücrelerin düzgün çalışmasını engeller.

Lösemiler, etkilenen beyaz kan hücresi tipine bağlı olarak miyeloblastik veya lenfoblastik olarak sınıflandırılır.

Her tip, hastalığın ne kadar hızlı geliştiğine bağlı olarak kronik ve akut olmak üzere ikiye ayrılır. Kronik lösemi, akut lösemiden daha yavaş gelişir.

Löseminin Dört Ana Türü

  1. Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL)
  2. Akut Miyelojen Lösemi (AML)
  3. Kronik Lenfositik Lösemi (KLL)
  4. Kronik Miyelojen Lösemi (KML)

Kan kanseri sadece lösemi ile sınırlı değildir; lenfoma ve miyelomayı da içerir. Akut lösemiler, hematopoietik sistemin kötü huylu hastalıklarıdır.

Lenfoid veya miyeloid soyundan gelen bazı hücrelerin anormal çoğalması, periferik kanda beyaz kan hücrelerinin sayısının artması ve vücuttaki lökosit kütlesinin artması ile karakterizedir. En sık görülen formlarından biri akut lenfositik lösemidir.

Akut Lenfositik Lösemi (ALL)

Akut lenfositik lösemi çok hızlı ilerler ve hem yetişkinlerde hem de çocuklarda görülebilir. Teşhisi oldukça zordur ve erken belirtileri grip veya diğer yaygın hastalıklara benzeyebilir.

Kanserlerin %10’unu lösemiler oluştururken, çocuklarda en sık görülen kötü huylu hastalık akut lenfoblastik lösemi’dir. Her yıl 100.000 kişiden yaklaşık 13’üne çeşitli lösemi türleri teşhisi konulmaktadır.

Belirtiler

Akut lenfositik lösemi; anemi, granülositopeni ve trombositopeniye neden olur. Kansızlık nedeniyle cilt soluklaşır, hastalar halsizlik, nefes darlığı, kolay yorulma, baş dönmesi gibi şikayetlerde bulunurlar.

Dalakta büyüme varsa, anemi kısmen de olsa büyüyen dalaktaki kırmızı kan hücrelerinin parçalanmasının artması sonucu ortaya çıkar.

Yaşlılarda angina pektoris veya akciğer ödemi şeklinde ortaya çıkabilir. Çoğu vakada ateş, kemik veya eklem ağrısı, şişmiş lenf düğümleri, kolay morarma, diş eti kanaması ve burun kanaması gibi spesifik olmayan belirtiler de görülebilir.

Tanı

Tanı periferik kan yaymalarının incelenmesi ve kemik iliğinin sitolojik incelemesi ile konulur. Periferik kanda çok sayıda blast bulunması, anemi ve trombositopeni bulunması akut lösemi lehinedir. Tanı, kemik iliğinin incelenmesi ve içinde %30’un üzerinde blast bulunmasıyla konur.

Laboratuvar bulguları

Periferik kanda anemi, granülositopeni ve trombositopeni görülür. Lökosit sayısı azalmış, normal veya artmış olabilir. Kan test sonuçlarında anormallik varsa, doktor kemik iliği biyopsisi de yapabilir.

Ayrıca omurilik sıvısı alıp beyin omurilik sıvısından örnek alabilir. Doktor, lösemi hücrelerinin mevcut olup olmadığını belirlemek için mikroskop altında sıvıya bakar.

Ancak o zaman ne tür bir lösemi olduğunu söyleyebilir ve mümkün olan en iyi tedaviyi planlayabilir.

Tedavi

Tedavi olasılığı, lösemi hücrelerinin mikroskop altındaki görünümüne, löseminin ne kadar yayıldığına, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna bağlıdır.

Tedavinin amacı kötü huylu tümörün remisyonu olup, periferik kan ve kemik iliği bulgularının normal olmasıyla bu amaç sağlanır. Akut lenfositik lösemi, kemoterapi ve sitostatik kombinasyonuyla tedavi edilir.

Önleme

Löseminin nedeni bilinmediğinden doğru koruyucu yöntemi bulmak zordur.

Ancak zararlı etkenlere karşı vücudun bağışıklık tepkisini iyileştirmek için toksinlere, radyasyona ve kimyasallara en az düzeyde maruz kalmanın yanı sıra doğru beslenme de önerilmektedir.

Not: Bu içerik sadece rehberlik amaçlı olup kişisel ihtiyaçlarınıza göre tasarlanmamıştır. İçerik, uzman tıbbi tavsiye yerine geçmez.

Kliniksaglik.com

YAZAR BİLGİSİ