Stres soğuk algınlığı kadar bulaşıcıdır

Yeni bir araştırmaya göre, stresin sadece bireysel bir deneyim olmadığı, tıpkı viral hastalıklar gibi kişiden kişiye geçebildiği ortaya kondu. Bilim insanları, çevremizdeki insanların stresli olmasının, kendi hayatımızı olumsuz etkileyebileceğini ve hatta bizim de başkalarının stresini artırabileceğimiz bir döngüye yol açabileceğini belirtiyor.

Sinirbilimciler, stres hormonu olan kortizolün ter yoluyla salgılandığını ve bu kortizol parçacıklarının etrafımızdaki havaya karıştığını açıkladı. Stresli bir bireyin egzersiz yapmaması veya duygularını yeterince ifade etmemesi durumunda kortizol seviyeleri yüksek kalır ve bu parçacıklar atmosfere yayılarak, diğer insanların cildi yoluyla sistemlerine ve kanlarına sızıp onların da kortizol seviyelerini yükseltebiliyor. Bu durum, “pasif stres” olarak adlandırılan ve “pasif içicilik” kadar gerçek bir olgu olarak kabul ediliyor.

Araştırmacılar, ikincil stresi önlemek için bireylere düzenli egzersiz yapmayı ve sevdikleriyle konuşarak stres kaynaklarına yönelik somut ve uzun vadeli çözümler bulmayı öneriyor. Egzersiz, vücuttaki kortizol seviyelerini düşürmeye yardımcı olurken, sosyal destek ve iletişim de stresle başa çıkmada önemli bir rol oynuyor.

Bu bulgular, stresin sadece psikolojik bir durum olmanın ötesinde, sosyal çevremiz aracılığıyla yayılabilecek biyolojik bir etkiye sahip olabileceğini gösteriyor. Bu nedenle, hem kendi stres seviyemize dikkat etmek hem de çevremizdeki insanların refahını gözetmek, daha sağlıklı ve dengeli bir toplum için önemli bir adım olabilir.