Araştırma: 7 yaşında görülen yüksek tansiyon, ileri yaşlarda kalp damar rahatsızlığı işareti olabilir

ABD’nin Illinois eyaletindeki Northwestern Üniversitesi ve çeşitli kamu kurumlarının ortak yürüttüğü, 50 yılı aşkın bir süre boyunca 37 binden fazla çocuğu takip eden çığır açan bir araştırma, çocukluk çağındaki yüksek tansiyonun (hipertansiyon) ilerleyen yaşlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini gösterdi. JAMA Network dergisinde yayımlanan bulgular, erken yaşta düzenli tansiyon kontrolünün ve önleyici sağlık politikalarının ne kadar hayati olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmanın Amacı ve Metodolojisi

1959-1965 yılları arasında doğan bireylerin 7 yaşındaki tansiyon değerleri ile 2016 yılına kadar olan yetişkinlik dönemlerindeki kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm riskleri arasındaki ilişki incelendi. Geniş katılımcı kitlesi ve uzun takip süresi, çalışmanın bulgularına güçlü bir kanıt değeri kazandırdı.

Öne Çıkan Bulgular

Yüksek Tansiyon Yaygınlığı: Araştırma, incelenen çocukların yaklaşık yüzde 21’inde 7 yaşında hipertansiyon görüldüğünü belirtti. Bu oran, çocukluk çağında yüksek tansiyonun ne kadar yaygın olabileceğini gözler önüne seriyor.

Artan Ölüm Riski: 54 yıllık takip süresi boyunca 487 katılımcının kalp damar hastalıklarından hayatını kaybettiği tespit edildi. 7 yaşında yüksek tansiyonu olan çocuklarda, 50’li yaşların ortalarına gelindiğinde kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm riskinin daha yüksek olduğu belirlendi.

Cinsiyet Farklılıkları: Çalışma, özellikle erkek çocuklarda yüksek tansiyonun kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm riskini daha fazla artırdığını ortaya koydu. Bu bulgu, erkek çocukların tansiyon takibinin daha hassas yapılması gerektiğine işaret edebilir.

Sonuçların Önemi ve Sınırlamalar

Bu çalışma, çocukluk çağındaki tansiyon ölçümlerinin düzenli yapılmasının, hipertansiyonun erken teşhis edilmesinin ve önleyici sağlık politikalarının uygulanmasının gelecekteki kalp damar hastalıkları riskini azaltmada kritik bir rol oynadığını vurguluyor. Ancak, araştırmanın bazı sınırlılıkları da bulunuyor: tansiyon ölçümlerinin tek seferlik olması, sadece ölüm verilerine odaklanılması ve katılımcıların büyük çoğunluğunun siyah veya beyaz olması nedeniyle bulguların farklı etnik gruplara genellenmesinde kısıtlamalar olduğu belirtiliyor.