Diyabet, bir kişinin diyetinden çok daha fazlasını etkiler – cinsel sağlıkları da dahil olmak üzere hayatlarının her yönünü etkileyebilir.
Neden sürekli yorgunum? Yorgunluğa ne iyi gelir?
Yorgunluk, bir hastalığın belirtisi olabileceği gibi, yaşam tarzı, beslenme, uyku, stres gibi faktörlerden de kaynaklanabilir.
Sürekli yorgun hissetmenizin birçok nedeni olabilir. Yorgunluk, bir hastalığın belirtisi olabileceği gibi, yaşam tarzı, beslenme, uyku, stres gibi faktörlerden de kaynaklanabilir.
Yorgunluğun altında yatan sebebi bulmak için, doktorunuza danışmanız ve gerekli tetkikleri yaptırmanız önemlidir. Ayrıca, yorgunluğu azaltmak için bazı doğal besinler ve bitkilerden de faydalanabilirsiniz.
Yorgunluğun olası nedenleri şunlardır:
- Anemi: Kandaki alyuvar sayısının veya hemoglobin seviyesinin düşük olması, dokulara yeterli oksijen taşınmasını engeller. Bu da yorgunluk, halsizlik, solukluk, çarpıntı, baş dönmesi gibi belirtilere neden olur. Anemi, demir, folik asit, B12 vitamini eksikliği, kan kaybı, kronik hastalıklar, genetik bozukluklar gibi sebeplerle ortaya çıkabilir.
- Diyabet: Kan şekeri seviyesinin yüksek olması, vücudun enerji üretimini bozar. Bu da yorgunluk, susuzluk, sık idrara çıkma, kilo kaybı, görme bozukluğu gibi belirtilere yol açar. Diyabet, pankreastaki insülin hormonunun yetersiz üretilmesi veya vücudun insüline duyarlılığının azalması sonucu gelişir.
- Tiroid hastalıkları: Tiroid bezi, vücudun metabolizmasını düzenleyen hormonlar salgılar. Tiroid bezinin az çalışması (hipotiroidi) veya çok çalışması (hipertiroidi) durumunda, vücudun enerji dengesi bozulur. Hipotiroidi, yorgunluk, kilo alma, soğuğa karşı hassasiyet, saç dökülmesi, kabızlık gibi belirtilerle kendini gösterir. Hipertiroidi ise, yorgunluk, kilo kaybı, sinirlilik, çarpıntı, ishal gibi belirtilere neden olur.
- Enfeksiyonlar: Vücuda giren bakteri, virüs, mantar gibi mikroorganizmalar, bağışıklık sisteminin tepki vermesine ve iltihaplanmaya neden olur. Bu da yorgunluk, ateş, titreme, terleme, ağrı, kızarıklık gibi belirtilerle kendini belli eder.
- Hormonal değişiklikler: Kadınlarda adet döngüsü, hamilelik, menopoz gibi dönemlerde hormonal değişiklikler yaşanır. Bu da yorgunluk, ruh hali değişiklikleri, baş ağrısı, sıcak basması, uyku bozukluğu gibi belirtilere yol açabilir.
- Depresyon: Depresyon, ruh halinin uzun süreli olarak bozulması, hayattan zevk alamama, üzüntü, suçluluk, değersizlik, umutsuzluk gibi duyguların yaşanmasıdır. Depresyon, yorgunluk, uyku bozukluğu, iştah değişikliği, konsantrasyon güçlüğü, intihar düşüncesi gibi belirtilerle birlikte gelişir. Depresyonun nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak genetik, biyolojik, psikolojik, sosyal faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Depresyon tedavisinde, antidepresan ilaçlar, psikoterapi, elektrokonvülsif terapi, transkraniyal manyetik stimülasyon gibi yöntemler uygulanabilir.
- Kronik yorgunluk sendromu: Kronik yorgunluk sendromu, altta yatan tıbbi bir durumla tam olarak açıklanamayan, en az altı ay süren, aşırı yorgunluk ile karakterize karmaşık bir hastalıktır. Kronik yorgunluk sendromunun nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak viral enfeksiyonlar, bağışıklık sistemi bozuklukları, hormonal dengesizlikler, stres gibi faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Kronik yorgunluk sendromunun tedavisinde, semptomlara yönelik ilaçlar, kognitif davranışçı terapi, egzersiz programı gibi yöntemler uygulanabilir.
Yorgunluğa iyi gelen besinler ve bitkiler:
- C vitamini yüksek olan meyveler: C vitamini, bağışıklık sistemini güçlendirir, hücre yenilenmesine katkıda bulunur, demir emilimini artırır ve yorgunluğu azaltır. C vitamini yüksek olan meyveler arasında kuşburnu, karpuz, mandalina, kivi, portakal, elma, kayısı, üzüm, avokado, muz sayılabilir. Bu meyveleri taze olarak tüketebilir, salata, smoothie, komposto, reçel gibi şekillerde de değerlendirebilirsiniz.
- Protein kaynakları: Protein, vücudun enerji üretimini destekler, kas onarımına yardımcı olur ve yorgunluğu önler. Protein almak için et, süt, yoğurt, yumurta gibi hayvansal protein kaynaklarının yanı sıra baklagiller, kuruyemişler, tohumlar, tahıllar gibi bitkisel protein kaynaklarını da tüketebilirsiniz. Protein kaynaklarını kahvaltıdan akşam yemeğine kadar her öğünde dengeli bir şekilde almanız gerekir.
- Demir yüksek olan besinler: Demir, kandaki hemoglobin yapımında önemli bir rol oynar. Hemoglobin, kandaki oksijen taşıma kapasitesini artırır ve yorgunluğu önler. Demir yüksek olan besinler arasında kırmızı et, sakatat, yumurta, ıspanak, pazı, kara lahana, kuru üzüm, kuru kayısı, pekmez, mercimek, nohut, fasulye.
YORUMLAR